Everest'e dokunmak-2 & Tibet sonrası Nepal + Hindistan
11 Mayıs Pazar: Tibet sınır kapısı, X-ray’lar, sıkı kontroller, her şey dijital, bir retina kontrolü yapmadıkları kalıyor... Köprü üzerinden Nepal’e geçerken, zaman makinasıyla yüz yıl geriye gidiyoruz sanki. Gümrük kapısı varla yok arası... ister pasaportunla kontrole gönüllü giriyorsun, ister girmeyip, yürüyüp geçiyorsun. Memurlar pasaportları önlerindeki formlara “elle” işliyorlar. Bilgisayar buralara daha gelmemiş. Neyseki, önceden sınır kapısında karşılanmayı ayarlamıştık. Uçurumların kenarından, iki aracın yan yana zor geçeceği, delik deşik yollardan bata çıka ilerlemeye başlıyoruz. Böbrek taşı düşürmek için bire bir. Aramızda şakalaşıyoruz. Çin’in buraya da “medeniyet” getirmesi lazım.. Bir süre geçtikten sonra, Minibüs’ün tepesine tırmanıp, yolculuğa yukarıdan devam etmek. Sanki rollercoster’dayız. Küçük köylerden geçiyoruz, virajlı yollardan iniyoruz da iniyoruz. Biz alçaldıkça yemyeşil dağlar tepemize tepemize dikilmeye başlıyor. Harika ormanla...